5 Ağustos 2010 Perşembe

Fazla sallama, kopartırsın!

Elin oğlu geldi çaktı gitti tabi, Fenerbahçeliler üzgün, bukalemunlar her zamanki gibi zilleri takıp çiki çiki yapıyorlar Hindistan cevizi kabuğundan bikinileriyle. Ben bu işte bir hayır vardır diye bakmaya çalışıyorum açıkçası. Daum’u zor bela gönderen, Guiza’yı hala kovalayamayan, dünya kupası öncesi acilen kalitelisinden birkaç santraforu ucuz yollu ayarlayıp getiremeyen, kaçan şampiyonluk ve yanan stattan ders almayan yönetimin koltuğu biraz daha kayganlaşmış oldu bu elenmeyle. Aykut Kocaman da Ankara, Malatya, Uganda ya da Bağdat takımlarından birisinin başında olmadığının farkına varır, biraz daha ciddi çalışmaya başlar belki. Takım erkenden titreyip kendine gelecek, lige sağlam bir başlangıç yapacak böylelikle. Ve belki de en önemlisi yıllardır söylediğim gibi, Fenerbahçe Avrupa’da bir kupa alacaksa, bunun yeri Şampiyonlar Ligi değil, öncelikle daha dişimize göre olan Avrupa Ligi’dir ve şimdi oraya gidiyoruz. İkincisini alalım bi hele, ardından inanın bana birincisi çok daha kolay olacak. Geçen senenin ortalarında da Diego’nun yazarlarından olduğu Romantik Kanaryalar bloguna bir yorum yazmıştım seriden önceki son mağlubiyetin ardından. Demiştim ki bu çok hayırlı bir mağlubiyettir, şimdi takım toparlanacak ve ligi zirvede bitirecektir. İyi giderken herkes yorum yapar, ama ben takım üst üste yedi sekiz maç kazanılmadığında ve bir mağlubiyetin ardından söyledimdi bunu; açın bakın inanmıyorsanız. Hemen ardından takım büyü yapılmış gibi seriye bir bağladı, taa ki son haftaya kadar. O sonucu ben dahil kimse beklemiyordu ama, o kadarını da tutturamadım artık. Danyal Güğiza yerine Muhlis Bey’in Yawlum Mithat’ı oynasaydı takımda tuttururdum da ama hoca kördüyse ben ne yapayım…
Young Girls olsa dahi sonuç değişmezdi…

Dün “Fenerbahçe şokta!!!” diye son dakika haberi geçti televizyonlar. Neresi şok ulan bunun? Kabak gibi ortadaydı ilk maç, bizim takım darmadağın ve sanki sahra çölünü aşmış gibi bitkin, adamlar çatır çatır Tsubasa’nın fantezi futbolunu oynuyor ve istatistik rekoru ile birlikte direkleri de kırıyordu. 2-2’lik maç skorunun mucize olduğunu herkes dile getirirken Fener’i orada Allah korudu. 3 defansla oynayan, sık sık geride iki kişi kalan rakibi neredeyse rahatsız bile edemeden iki gol attık da zor bela İstanbul’a döndük. Saraçoğlu’nda çıkıyor diye sihirli değnek mi değecekti bu takıma? Kabak gibi ortadaydı Young Boys’un kazanacağı, gelin görün ki bunu gözüne perde inmiş duygusal fanatik Diego’ya bir türlü anlatamadım. Diyorum ki Young Boys bizi rahat eler bu oyunla, yaslanmicak İstanbul’da da, iddaa da 6,00 oran vermiş Young Boys’a, ben oynuyorum, adam delirdi:) Kuponu da söyledim, abooov, “Sen futboldan ne anlarsın”dan girdi herif, başladı Fener sana çakar görürsün, yok efendim öle oynanır mı şu takıma beraberlik yazcan, buna şunu vercen, şuna şunu, bıdı bıdı, arkasından “sen futboldan ne anlarsın lan”la bitirdi. Hazırla dedim kuponunu, atıp tutuyorsun, senin adına oynicam bakalım. Yüksek olmasına gerek yok, para kazandırmasın, isterse oranı 1,05 olsun ama sadece tutsun yeter.

İşte benim kupon ve sonuçları…
259 Zenit – Unirea Urziceni 1MS 1,15 1-0 TUTTU
537 Fenerbahçe – Young Boys 2MS 6,00 0-1 TUTTU
538 Gent – Dynamo Kiev 2MS 1,85 1-3 TUTTU
Toplam oran 12,765 olup 10 misli oynanmıştır ve 127,65 TL kazandırmıştır.

Aha bu da futboldan çok süper anlayan Diego’nun kuponu ve sonuçları…
537 Fenerbahçe – Young Boys 1İY 1,60 0-1(İY) YATTI
541 Paok – Ajax 2MS 2,45 3-3 YATTI
552 Ofk Beograd – Galatasaray XMS 3,50 OYNANMADI
Toplam oran 13,72 olup 2 misli oynanmıştır ve o iki lira da batmıştır:)

Daha benim hiçbir kuponum ilk maçın ilk yarısı oynandığında yatmamıştı Diego, tebrik ediyorum seni, rekor kırdın :) Gerçi şöyle bir başarın var, tüm maçların yatmadı en azından, yalnızca iki maçtan yattın; üçüncüsü henüz oynanmadığından olabilir mi acaba :) Dünya Kupası öncesi millet elli bin tane takım ismi söylerken bana sorulduğunda tek isim söyledim: “İspanya”. Tamam şans faktörü de var illa ki ama adama sormazlar mı “kimmiş futboldan anlamayan” diye Diego’cum? Ne ayahsın la sen :) Maçtan sonra da kına yak, Young Boys forması al o parayla demişin, bırak bu duygusal, hisli, emocu taraftar modlarını da aç gözlerini. Benim ne kadar koyu Fener taraftarı olduğumu beni az çok tanıyan herkes iyi bilir. Öle benim futbol bilgime ve anlayışıma ileri geri sallamadan önce bu kapağı hatırlarsın artık. Hade akşam halı sahada görüşürük hehe :)